Prof. Dr. Ahmet Aydýn’ýn yazdýðý bu yazýda tedavisinde asit azaltan ilaçlarýn kullanýldýðý göðüs yanmasý (reflü) ve mide ekþimesi gibi þikayetlerin ilaçsýz, sadece diyet ile nasýl düzelebildiðini öðreneceksiniz .
Beslenmenizi düzenleyerek reflü’nüzü (mide-göðüs yanmasý) nasýl düzeltirsiniz?
Gastroösofagiyal reflü (GÖR) mide içinde bulunan yemek ve asitin yemek borusuna (Ösefagus) geri tepmesine verilen isimdir. Göðüste yanma yaptýðý için halk arasýnda “göðüs yanmasý” olarak bilinir. Reflü ülkemizde ve tüm dünyada çok sýk görülmektedir. Endüstriyel, rafine gýdalar ile beslenenlerin en az %20’sinde reflü olduðu, hatta bu rakamýn %50’leri geçtiði söylenmektedir. Ülkemizde yapýlan bir çalýþmada toplumun %20’sinde gastroözefageal reflü hastalýðý saptanmýþtýr. Olgularýn çoðunluðunu þiþmanlar, yaþlýlar ve hamileler oluþturur. Diyafragma yarýðý fýtýðý (hiatal herni) reflüyü kolaylaþtýran önemli, fakat çok sýk olmayan bir reflü nedenidir.
Reflünün oluþum mekanizmasý
Hastalýðýn oluþmasýný önlemek ya da var olaný geriletebilmek için önce reflünün nasýl meydana geldiðini öðrenmek gerekir.
Yemek borusunun alt ucunun mide ile birleþtiði yerde da alt özefagus büzgeçi (sfinkter) denilen, kastan oluþmuþ kapak benzeri bir yapý bulunur. Bu büzgeç yemek mideye inerken gevþer, mideden tekrar yukarýya çýkarsa büzüþür. Normalde yemek borusu yolu ile mideye inen yiyecek nadiren tekrar yemek borusuna döner. Bunun nedeni bu sýrada yemek borusunun alt ucundaki büzgecin tekrar büzülmesidir. Yani bu büzgeç normal koþullarda sadece yutma iþlevi sýrasýnda açýlýr.
Reflüde yemek borusu alt büzgeçi kapalý olmasý gerektiði zaman gevþer ve mide içeriði yemek borusuna geri kaçar. Mide þiþkinliði mevcut durumu azdýrýr. Geri kaçýþ nadiren bu büzgeçin tonusunun (belirli kasýlma hali) yetersizliðine baðlýdýr. Bu olay günün deðiþik saatlerinde sýk sýk meydana gelir (1).
Mide yüzeyini döþeyen hücreler midenin salgýladýðý güçlü aside karþý dayanýklýdýr. Halbuki yemek borusunun döþemesinin bu güçlü asitten korunacak bir özelliði yoktur. Uzun süre mide asidine maruz kalýrsa burada iltihap geliþir; buna ösofajit denir. Ösofajit uzun erimde yemek borusu kanserine yol açabilir.
Her ne kadar mide asidinin reflü mekanizasýnda önemli rolü olsa da reflülü hastalarda mide asidi aþýrý salgýsý yoktur (2). Hatta birçok reflülü hastada (özellikle yaþlýlarda) mide asit salgýsý düþüktür (3). Bu nedenle asit azaltan ilaçlarýn bu hastalarda kullanýlmasý hazým sorunlarýný daha da artýrýr.
Klinik belirtiler nelerdir?
Hasta reflüyü genellikle göðüs kemiðinin altýnda bir “yanma” ve ”baský” olarak hisseder, bazen de bu yanma hissi boðaza doðru yansýr. Yanma ve baský tarzýnda olan bu yakýnmalar yemekten sonra artar ve saatlerce sürebilir. Bazen aðza ekþi su da gelebilir. Astým, larenjit (ses kýsýklýðý), yutma güçlüðü görülebilir. Daha nadir olarak yukarda anlatýldýðý gibi zatürreeye de yol açabilir.
Reflünün yan etkileri nelerdir?
Reflü tedavi edilmez ise yemek borusunda darlýk ve kanamalara yol açabilir. Çocukluk çaðý astýmýnýn üçte birinin altýnda reflü yatmaktadýr. Uzun süre asitli bir sývý ile karþýlaþan ösofagus mukozasýnda (sümüksü zarýnda) kanser öncesi bir takým deðiþiklikler görülebilir. Buna Barrett Özefagusu denir. Uzun süre reflüsü olan bir kiþide yutma güçlüðü (disfaji), kanama, boðulma hissi, öksürük, ses kýsýklýðý ve kilo kaybý belirtiler ösefagus kanserini düþündürmelidir.
Nasýl teþhis konulur?
Hastanýn þikayetleri iyi deðerlendirilirse reflü teþhisi hiçbir laboratuar yöntemine baþvurmadan genellikle rahat konulur. Altta yatan önemli bir anatomik neden düþünülürse aþaðýdaki incelemeler yapýlýr.
1- Boyalý madde ile çekilen yemek borusu- mide - on iki parmak baðýrsaðý filimi
2- Gasroskopi: yemekborusu ve midenin fleksibl bir tüp ile doðrudan görüntülenmesi
3- Özefagus manometresi: Yemek borusu alt büzgeçinin basýncýnýn incelenmesi
4- pH metre: Burundan çok ince fleksibl bir tüp yemek borusundan mideye gönderilerek buradaki basýnçlar ve yukarý çýkan asit miktarý ölçülebilir.
Klasik reflü tedavisi
1. Mide asidini azaltan ilaçlar: Üç gruptur; anti asitler, H2 reseptör blokerleri ve proton pompa inhibitörleri
Asit azaltan ilaçlar grup olarak birçok ülkede en çok satan ilaçla arasýnda birinci ya da ikinci sýradadýr. Her ne kadar aksini iddia edenler varsa da bu ilaçlarýn hastalýðý tedavi edici bir niteliði yoktur. Týpta müthiþ ilerlemeler olmasýna, bir yýðýn modern mide ilaçlarýnýn keþfine raðmen reflü þikayetlerin görüldüðü insanlarýn sayýsý azalmak bir tarafa roket hýzý ile yükselmektedir!!
2. Prokinetik ilaçlar: Mide içindeki maddelerin baðýrsaða daha hýzlý geçmesini kolaylaþtýrýrlar.
3. Eðer ilaç tedavisi ile hastalarýn þikayetleri geçmiyorsa ya da kanama, Barrett, darlýk gibi komplikasyonlar varsa cerrahi yöntemlere baþvurulur.
Diyet ve reflü
Þiþman kiþilerin çoðunda reflü ve mide þikayetleri vardýr. Fazla yaðlý yiyeceklerin reflüye neden olduðu ileri sürülmüþtür. Fakat reflünün diyetteki yað miktarýna deðil þiþmanlýkla ilgisi olduðu gösterilmiþtir (4).
Buna karþýlýk rafine (hýzlý kana karýþan) þekerlerin diyetteki fazlalýðý ise reflüye neden olmaktadýr. Yapýlan bir araþtýrmada reflüsü olan hastalarýn diyetindeki glisemik endeksi yüksek gýdalar çýkartýldýðýnda hastalýk belirtilerinin bir hafta içerisinde düzeldiði gösterilmiþtir (5).
Hatta bu çalýþmaya katýlan hastalar alkol, sigara, ve kahve gibi kötü alýþkanlýklarýna devam etmelerine raðmen reflü þikayetleri düzelmiþtir. Bahsi geçen hastalar mide ilaçlarýnýn tümünü kesmiþlerdir.
Bizim gözlemlerimiz de ayný þekildedir. Düþük þekerli bir diyet olan “Taþ devri diyeti”ni uygulayan kiþilerin çok büyük bir bölümünde (neredeyse hepsinde) reflü birkaç gün içinde kendiliðinden kaybolmaktadýr. Düþük þekerli diyetin reflüyü nasýl azatlýðýnýn mekanizmasý iyi bilinmemektedir. Benim kiþisel görüþüm þu þekildedir.
Un ve þekerden zengin gýda ile beslenenlerde insülin direnci ve buna baðlý reaktif hipoglisemiler (tepkisel kan þeker düþüklüðü) olmaktadýr. Hipoglisemiyi düzeltmek için vücutta sempatik sistem uyarýlmaktadýr. Yemek borusunun alt ucunun kapanmasý parasempatik sinir sistemi ile ilgilidir. Hipoglisemi sonucu sempatik sinir sistemi aþýrý uyarýlýnca yemek borusu alt büzgeçi yutma olmamasýna raðmen açýlýr ve mide içindekiler geriye kaçar.
Ýlaçsýz reflü tedavisi
Acil tedavinin ilk adýmý günde 4 litre su içmektir. Yakýnmalar azalýnca bu iki litreye kadar azaltýlabilir.
Ýkinci önemli adým rafine þekerlerin, un ve þekerden mamül gýdalarýn, belirgin bir þekilde azaltýlmasýdýr (Bak taþ devri diyeti www.beslenmebulteni.com). Diyete ivegen belirtiler kaybolduktan sonra da devam edilmelidir.
Üçüncü önemli adým günde en az 3-4 diþ kadar sarýmsak yemektir. Sarýmsak ezildikten sonraki ilk yarým saat içinde tüketilmelidir (saramsak haplarýnýn etkisi azdýr). Sarýmsak helicobacter dahil mide-baðýrsak kanalýndaki bütün patojen (hastalýk yapan) mikroorganizmalarý etkisizleþtirir. Bilindiði gibi helikobakter adý verilen bakteriler ülsere yol açmaktadýrlar.
Dördüncü önemli adým günde 0.5-1 litre kadar kefir ayraný içilmesidir. Kefir baðýrsakta yaþayan faydalý mikroplarýn sayýsýný artýrýr, sindirimi kolaylaþtýran enzimler üretir ve birçok vitamini sentezler (K, niasin, biyotin vb). Kefir midenizi rahatlatýr, kabýzlýðý önler, alerjiyi azaltýr, baðýþýklýk sistemini güçlendirir ve kansere karþý koruyucudur. Kefir mayasýný aktardan ya da bir komþunuzdan alýn evde kendiniz yapýn.
Zatürree-mide ilaçlarý
ABD’de yapýlan bir araþtýrmaya göre primer bakým merkezlerine baþvuran 364,683 hastanýn üzerinde yapýlmýþ (6). Bu hastalarýn 5,551’inde primer pnömoni (zatürree) saptanmýþ. En az bir yýl asit salgýsý azaltan ilaç kullanan kiþilerde pnömoni sýklýðý %2.45 iken, bu tip ilaçlarý kullanmayanlarda oran %0.6 olarak bulunmuþ; yani dört kez daha az pnömoni olmuþ.
Mide asidinin önemli iþlevlerinden biri de yiyeceklerimiz ile aldýðýmýz mikroplarý öldürmektir.
Yaný mide asidi baðýþýklýk sistemimizin en önemli üyelerinden biridir. Yukarýdaki sözü edilen çalýþmada zatürreenin mide asidi azaltan ilaçlarý kullananlarda 4 kat fazla görülmesi bu konunun önemini daha da iyi vurgulamaktadýr.
B12 vitamini-mide ilaçlarý
Mide asidinin azalmasý diyet ile alýnan B12 vitamininin diyetsel proteinlerden ayrýlmasýný engeller. B12 vitamini eksikliði son yýllarda müthiþ bir artýþ göstermektedir. Bunun temel nedenleri kýrmýzý et yeme yasaðý ve mide ilaçlarýdýr (7). B12 vitamini eksikliði kansýzlýða, halsizliðe, konsantrasyon zaafýna ve hatta bunamaya kadar varan aðýr bulgulara yol açabilir.
B12 yetersizliðinden korunmak için asit azaltan ilaçlar kesilmeli ve C vitamini ya da diðer doðal asitli yiyeceklerden zengin bir diyet ile beslenilmelidir.
Mide ilaçlarý ve hazýmsýzlýk
Mide ilaçlarý asit salgýsýný azalttýðýndan ya da var olaný etkisizliþtirdiðinden protein sindirimi büyük ölçüde bozulur. Bu durum sonucunda yeteri kadar sindirilmemiþ protein parçacýklarý kana geçer. Sonuçta bir yýðýn alerjik, enflamatuvar ya da otoimmün hastalýk (Hoshimoto tiroidit, mültipl skleroz, romatoid artrit, lupus, ülseröz kolit, astým vb) geliþebilir.
Mide ilaçlarý ve minerallerin emilimi
Mide asidinin azalmasý diyet ile alýnan kalsiyum ve demir gibi minerallerin emilimini de azaltýr. Örneðin antiasitler fazla kalsiyum içermesine raðmen mide asitliðini azalttýðý için iyi bir kalsiyum kaynaðý deðillerdir.
Kanser ve reflü ilaçlarý
Mide asidini azaltan ilaçlarýn Barett ösefagusunu azaltmasý lazým geldiði varsayýldýðýna göre, son 15-20 yýldýr yemek borusu kanserlerininin de azalmasýný beklerdik. Halbuki bu dönem içinde ösefagus kanserleri 3-4 kat artmýþtýr !! (8-10)
Kaynaklar
1) Mittal RK, Holloway RH, Penagini R, et al. Transient lower esophageal sphincter relaxation. Gastroenterology 1995; 109:601–610
2) Vaezi MF, Singh S, Richter JE. Role of acid and duodenogastric reflux in esophageal mucosal injury: a review of animal and human studies. Gastroenterology 1995; 108:1897–1907
3) Cowan T. About a treatment for GERD. http://www.westonaprice.org/askdoctor/ ask_gerd.html
4) Ruhl CE, James E. Everhart JE. Overweight, but Not High Dietary Fat Intake, Increases Risk of Gastroesophageal Reflux Disease Hospitalization: The NHANES I Epidemiologic Followup Study 1999; 7: 424-435
5) Yancy WS Jr, Provenzale D, Westman EC. Improvement of gastroesophageal reflux disease after initiation of a low- carbohydrate diet: five brief case reports. Altern Ther Health Med 2001;120(6):116-9
6) Laheij RJF, Sturkenboom MCJM, Hassing R-J, Dieleman J, Stricker Bruno HC, Jansen JBMJ. Risk of Community-Acquired Pneumonia and Use of Gastric Acid–Suppressive Drugs.JAMA. 2004;292:1955-1960.
7) Bradford GS, Taylor CT. Omeprazole and vitamin B12 deficiency. Ann Pharmacother. 1999 May;33(5):641-3.
8) Glenn, T.F. Esophageal cancer. Facts, figures and screening. Gastroenterol Nurs., 2001 Nov-Dec, 24(6): 271-3.
9) Anderson LA, Murray LA, Murphy SJ, Fitzpatrick DA, Johnston BT, Watson RGP, McCarron P, Gavin AT . Mortality in Barrett’s oesophagus: results from a population based study Gut 2003;52:1081-1084
10) Gerson L.B. Triadafilopoulos, G. Screening for esophageal adenocarcinoma. An evidence-based approach. Am J Med, 2002 Oct 15, 113(6): 499-505.
Prof. Dr. Ahmet AYDIN
ÝÜ Cerrahpaþa Týp Fak. Çocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý ABD, Metabolizma ve Beslenme Bilim Dalý Baþkaný www.beslenmebulteni.com besahmet@yahoo.com