2017'de yapýlan iki konferans, günümüzün en önemli iki problemini gözler önüne serdi: Ýklim deðiþikliði ve gýda güvenliði. Ekim ayýnda Roma'da toplanan BM Dünya Gýda Güvenliði Komitesi, son bir yýlda gezegendeki aç insan sayýsýnýn aniden 40 milyona çýktýðýný ve iklim deðiþikliðinin önümüzdeki yýllarda gýda üretimini daha da olumsuz etkilemesinden endiþe ettiklerini açýkladý. Aslýnda Komite'nin belirttiði gibi bu durum "aniden" ortaya çýkmadý. Bir önceki yýl yayýmlanan Gýdada Sürdürülebilirlik Endeksi’ne göre dünyada gýdaya eriþimi yetersiz olan insan sayýsý 1.8 milyar. Oysa dünyayý zehirleyen tüm bu pestisitler, kimyasal gübreler dünyayý doyurma iddiasýyla ortaya çýkmýþtý... Bu arada Bonn'da toplanan BM Ýklim Deðiþikliði Konferansý da, tarýmdaki sera gazý emisyonunu en az 1/3 oranýnda azaltmak gerektiðini tartýþýyordu.
Durum gösteriyor ki, her iki sorun, gýda güvenliði ve iklim deðiþikliði, için de çözüm endüstriyel tarým yerine yerel üretici/köylüleri desteklemek.
Endüstriyel tarým, dünya genelindeki tarým alanlarýnýn en az %75'ini ve doðal kaynaklarýn çoðunu, dünya nüfusunun %30'unu beslemek için kullanýyor. Diðer taraftan dünya genelinde 500 milyondan fazla yerel üretici/köylü, dünya nüfusunun %70'ini doyurabilmek için tarým alanlarýnýn %25'inde üretim yapýyor ve neredeyse hiçbir fosil yakýt ve kimyasal kullanmýyor. Yani endüstriyel tarým, hem kullandýðý kimyasallarla ve fosil yakýtlarla doðaya zarar verip, iklim deðiþikliðini körüklerken hem de ekolojik üretim için ayrýlabilecek topraðý ve doðal kaynaklarý, hem de bu üretimi geliþtirmek için kullanýlabilecek parayý harcýyor.
Tüketiciler, endüstriyel tarým ürünleri için yýl 7.5 trilyon dolar para ödüyorlar. Ama yine her yýl üretilen ürünlerin 2/3'ü tarla ile tüketicinin sofrasý arasýndaki yolda çeþitli nedenlerden ötürü çöpe gidiyor. Bu durum, sadece gýdanýn ziyan olmasý anlamýný taþýmýyor, bunun bir de ekonomiye ve gezegene verdiði zararý düþünmek gerek. Sadece çevre maliyeti olarak yaklaþýk yýlda 5 trilyon dolarlýk bir tutardan söz ediliyor.
Endüstriyel tarým ayný zamanda biyolojik çeþitliliðe zarar veriyor. Geçtiðimiz yüzyýlda endüstriyel tarým ürünlerin genetik çeþitliliðini %75, tür çeþitliliðini de 1/3 oranýnda azalttý. Endüstriyel tarým sadece 137 bitki ve 5 hayvan türünü yetiþtiriyor. Bu endüstrinin araþtýrma geliþtirme faaliyetlerinin %45'i ise sadece tek bir tür için yapýlýyor; mýsýr. Tabii mýsýrýn kuþkusuz stratejik bir önemi var. Ama bu endüstriyel tarýmýn tür çeþitliliðini yok ettiði gerçeðini deðiþtirmiyor. Buna karþýlýk, yerel üretici/köylüler ise 7 bin farklý bitki ve 34 hayvan türünü yetiþtiriyor.
Dünyadaki açlýðýn kaynaðý üretimin yetersiz olmasý deðil, üretimin paylaþýlmasýndaki adaletsizliktir. Yerel üretici/köylü herhangi bir devlet desteði olmadan þu an dünya nüfusunun %70'ini neredeyse hiç kimyasal kullanmadan doyurabiliyorsa, bir de destek verildiðini düþünün.
Kaynak: Who will feed us report