Deprem bölgesindeki tarımsal üretim için ne yapabiliriz?
Türkiye’deki bitkisel üretim değerinin ⅕’i depremden etkilenen bölgede gerçekleşiyordu. Bölgedeki büyükbaş hayvan sayısı Türkiye toplam sığır varlığının %12’sini ve küçükbaş hayvan varlığının %18’ini oluşturuyordu.*
Depremden 5 binin üzerindeki köy ve kırsal mahalle etkilendi. Evler ve ahırların büyük bölümü zarar gördü. Çiftçinin en büyük korkusu susuzluk, yem sıkıntısı ve pazarlama.
Bölgedeki tarımsal üretimin sürdürülebilir, adil, doğayla uyumlu şekilde yeniden tesisi için ne yapabiliriz?
Önümüz yaz.
Baharda yapılacak ekimler ve hasat için acilen planlama yapmak gerekiyor.
Deprem bölgesine uzak bölgelerden ulaşım ve lojistiğin çevresel, sosyal maliyetlerini (karbon salımı, kirlilik, trafik riski vs.) ve maddi yükünü göz önüne aldığımızda bölgede yaşayanların sağlıklı ve taze gıdaya ve temiz suya ulaşmalarını sağlayacak yerel sistemlerin kurulmasına ihtiyaç var. Bunun için kent ve köyler arasındaki gıda üretim/tüketim/erişim bağının kurulması/ güçlendirilmesi/desteklenmesi gerekiyor.
İlk etapta;
- Depremden etkilenen çiftçilerin/üreticilerin ihtiyaçlarının belirlenmesi ve karşılanması. Örneğin bitkisel üretim için gerekli tohum ve girdi ihtiyacının belirlenmesi ve çiftçinin desteklenmesi.
- Deprem bölgesinde yaşayanların gıda ihtiyacının belirlenmesi ve buna yönelik bölgesel gıda üretimi planlarının yapılması.
- Değişen iklim şartlarına uyumlu, agroeolojik tarım yöntemlerinin yaygınlaştırılması.
- Bölgedeki üretime yerelden başlayarak örgütlü ve katılımcı olacak şekilde pazar/pazarlama desteğinin verilmesi.
- Geçici yerleşimler ile üreticiler arasında köprü kurulması, kısa tedarik zincirleri oluşturulması. Bu konuda çalışan sivil organizasyonları da içine alan modeller oluşturulması.
- Deprem sonucu yıkılan binaların enkazlarında canlıların sağlığı, su ve toprak ekosistemi için tehlikeli kimyasalların vadi tabanlarına, sulak alanlara ve tarım alanlarına dökülmesinin önlenmesi.
- Kuraklığın da dikkate alınarak bir an önce özellikle tarımsal alanlarda yağmur suyu hasadı sistemlerinin ve yağmur suyu göletlerinin ve damlama sulama sistemlerinin planlanması ve yapılması.
- İşgücü ihtiyacının belirlenerek bitkisel ve hayvansal üretimin birlikte düşünüleceği, toprak iyileştirmeden, ürün deseni, ekim, hasat ve bütüncül mera uygulamalarına kadar profesyonel ve gönüllü ekiplerin oluşturulması.
- Tarımsal üretimde kullanılan traktör, çapa makinesi, malç makinesi gibi makine ve aletler ile birlikte ihtiyaç duyulan depo alanlarının temini ve ortaklaşa kullanımı için kooperatifler kurulması.
- Katma değerli ürün üretimi konusunda müşterek işliklerin oluşturulması, burada üretilen ürünlerin pazarlanmasına destek olunması.
- Deprem bölgesindeki üreticilere verilecek tarımsal destekleme ve kredilerin pozitif ayrımcılığı gözetecek şekilde revize edilmesi.
- Konut alanları ve sanayi yapılarına dair planlamaların, tarımsal üretimin de yapıldığı ovalar yerine bilimsel değerlendirmelerin işaret ettiği güvenli zeminlerde yapılması.
Sürdürülebilir, adil, doğa ile uyumlu bir üretim planlaması ve organizasyonunun yararlı olması ancak karar vericiler, kurumlar, gıda üretim ve tedariği ile ilgili şirketler, STK’lar ve vatandaş işbirliği yapması ile mümkün.
Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği olarak yerel yönetimler, tarımsal üretim birlikleri, kooperatifler ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliğine açığız. Bununla birlikte bölgede bağlantıda olduğumuz üreticiler, TaTuTa (Ekolojik Çiftliklerde Tarım Turizmi ve Gönüllü Bilgi, Tecrübe Takası) çiftçileri ve gönüllüleri, üyelerimiz, destekçilerimiz, proje uzmanları ve danışmanlarımızla beraber, kurulan geçici yerleşimler ile bölgedeki üreticiler arasında köprü kurulması, sürdürülebilir ve kalıcı kısa tedarik zincirleri oluşturulması için yola çıktık.
*TÜİK verilerine göre 2021 yılında ülkemizin nebati üretim değeri 306,3 milyar iken bölgenin bu değere katkısı 64,1 milyar lira ile yüzde 20,9 gibi bir oranla toplam nebati üretim değerinin beşte birinden fazlasına karşılık geliyor. Bölgede büyükbaş hayvan sayısı Türkiye toplam sığır varlığının yüzde 12’sini ve küçükbaş hayvan varlığının yüzde 18’ini teşkil ediyor. Kaynak: Deprem bölgesinin tarım ve hayvancılıktaki payı, Cumhuriyet – Ahmet Hamdi Girgin