ENGLISH
DESTEK OL!
Gönüllü Ol
HABERLER

İTİRAF EDİYORUM: TÜKETİCİYİM

Yayınlanma Tarihi: 13 Kasım 2019
İTİRAF EDİYORUM: TÜKETİCİYİM

Buğday Derneği Strateji Kurulu Üyesi Güneşin Aydemir, tüketim kültürü üzerine yazdı: “Mesele tüketici ve/veya üretici olmakta değil. İkisi arasında bir denge oluşturmakta ve daha çok ne yaptığını bilmekte. Yeni bir ahlakta, yeni erdemler edinmede, “iyi insan olma” tanımlarımızı yenilemede. Nasıl bir insan olarak yaşayacağımıza ve hatta nasıl bir insan olarak öleceğimize karar vermekte.”

Tüketim. Kelimenin sesi bile tüketmeye yetiyor insanın yaşama sevincini.

Dilimizde sıklıkla kullanıyoruz, kendimize utanıp sıkılmadan tüketici diyebiliyoruz, sanki şu zamanda tüketmeye hakkımız varmış gibi bir de tüketici haklarından bahsedebiliyoruz. Oysa, doğa da, insan da bir tükenmişlik sendromuna kurban gitmekte.

Niyetim kelime oyunu yapmak değil. Her gün, nefes aldığımız her an, sürekli yaptığımız, yapmak için türlü bahaneler uydurduğumuz tüketim eylemini mercek altına alıp, cımbızla orasını burasını çekiştirmek ve nihayetinde yapabilirsem eğer, eğip büküp bir kenara koymak.

Gayretim, her ne kadar aramızda “ben üreticiyim” diyerek işin içinden sıyrılmaya çalışanlar olacaksa da, onları da enselerinden tutup, söz meydanına getirmek yönünde. Değişim böyle başlayacak çünkü, kabul ederek, inkar etmeyerek. Buna inanıyorum.

Bir şeyi (bu herhangi bir doğal kaynak, yabani bir tür olabilir, gıda, kıyafet olabilir, arzu nesnesi olabilir ya da bir kavram dahi olabilir) bitirmek, dibine kibrit suyu ekmek anlamına gelen bir kelime tüketmek. Ömür tüketmek, nefes tüketmek, kelimeleri tüketmek, sabrı tüketmek de bu listeye dahil.

Öte taraftan merak etme ey üretici arkadaşım, hepimiz de birer üreticiyiz. İşe yarar olsun ya da olmasın; her birimiz çöp, atık, dışkı, karbondioksit, plastikten kıta, dedikodu, fikir, kavram gibi şeyler de üretiyoruz neticede.

Malum, bir tükeniş çağında yaşıyoruz. Çağımızın türlü türlü ismi var. Akademik olanlar Antroposen, Kapitalosen diyor. Ezoterikler, Yeni Çağ, Kristal Çağ diye anıyor. Sivil toplum ve bir kısım medya, ekolojik kriz, altıncı kitlesel yok oluş çağı diye çağırıyor.

Ne ki üretimin kendisi bile çoğu kez büyük bir tüketime neden olmakta, gezegenin onarım bütçesi sürekli eksilerde seyretmekte ve açık giderek büyümekte.

Mesele tüketici ve/veya üretici olmakta değil. İkisi arasında bir denge oluşturmakta ve daha çok ne yaptığını bilmekte. Yeni bir ahlakta, yeni erdemler edinmede, “iyi insan olma” tanımlarımızı yenilemede. Nasıl bir insan olarak yaşayacağımıza ve hatta nasıl bir insan olarak öleceğimize karar vermekte.

Formüllere, yol haritalarına, rehberlere boğulmuş dünyamızda bir liste de benden geliyor. Buyursunlar (naçizane kendi listemdir, tepe tepe kullanınız):

  • FARK ET, ŞUURSUZ OLMA: Fark etme meselesini küçümsemeyin, önemseyin. Günlük yaşamınızı ve kendinizi, eylemlerinizin sebep ve sonuçlarını fark edin. Ne kadar üretici, ne kadar tüketicisiniz? Bu soruyu her gün, her an, bir şey yapmadan önce sorun kendinize.
  • SADELEŞ: Yediğiniz, içtikleriniz, giydikleriniz kadar düşünce ve sözleriniz de sade olsun. Yaşamınızda kullanmadığınız, gereksiz bulduğunuz ya da geçici olarak hoşlanıp sıkıldığınız hiçbir şey olmasın.
  • DOĞAYI İZLE: Ondan öğreneceğiniz en mukaddes bilgi, sınırlarınızı bilmek, hissedebilmektir. Ve insanın bugün en büyük sorunu haddini bilmemesidir.
  • BİLGİLEN: Bilginin peşinden koşun. Kendiniz ve eylemlerinizin başka canlı ve cansızlar, diğer insanların yaşamlarına olan etkileri hakkında doğru bilginin peşinden koşun. Size sunulan veya söylenenlere karşı her zaman şüphe ile yaklaşın. Öğrenmek için kendiniz emek verin. Bedel ödeyin.
  • KULLANICI, TÜRETİCİ VE ONARICI OL: Hakimiyet alanınıza soktuğunuz veya çıkardığınız herhangi bir ürünü tüketmek değil kullanmak maksadıyla edinin, onarın, yeni amaçlar için dönüştürün.
  • SÖZ VER: Tek kullanımlık her türlü ürünü, çok zorda kalmadıkça asla kullanmayacağınıza dair kendinize söz verin.
  • TERCİH ET: Sağlam, doğa dostu, el yapımı, tekrar tekrar kullanılmış olan ürünleri tercih edin. Unutmayın, dünya bizim tercihlerimizle şekillenmekte.
  • İYİ KULLAN: Uzun ömürlü olmaları için iyi kullanın.
  • TEKRAR SOR: Kullanmaktan sıkıldıklarınızı çöpe göndermeden önce yapabileceğiniz bir şey daha var mı diye sorun.
  • YANINDA TAŞI: Bir kağıda şu soruları yazın ve cüzdanınızda taşıyın; bir şey satın alırken sorun:
  1. Buna gerçekten ihtiyacım var mı?
  2. İhtiyacımı verimli bir şekilde karşılayacak olan bu mu, başka bir alternatifim olabilir mi?
  3. İhtiyacımı ne kadar süre karşılayacak?
  4. Bu hale gelene kadar hangi yollardan geçmiş, nasıl üretilmiş?
  5. Kullanım süresi veya görevi bittikten sonra ne yapacağım?
  • GÜNLÜK TUT: Bir kullanım/tüketim/alışveriş günlüğü tutun, her gün ne aldığınızı, neden aldığınızı, kaça aldığınızı yazın. Belli bir süre sonra tekrar tekrar bakın.
  • BAĞ VE BAĞLANTI KUR: Örgütlenin. Üretim ve tüketime dair her ne yapıyorsanız bir arada ve birlikte yapabileceğiniz anlar ve alanlar yaratın.
  • YAŞAMI SEV ve MERAK DUY

Bakın şu işe ki, üretim ve tüketim de bir madalyonun iki yüzü. Biri olmadan diğeri olamıyor. Kuyruğunu ısıran yılan gibi birbiri içine giriyor, dönüyor, dönüşüyor. Yanı sıra evrende her şey zıddı ile var olur da derler. Yaşamın bu evrensel kuralını içerdiğinden midir bilinmez ama (konumuzla biraz alakasız gibi görünse de bence bağlı) eski dillerdeki bir özellik bana bu kuralı hatırlatıyor. Tek bir kelimenin iki zıt anlamı barındırması özelliği.

Bu kurala uyan “bitmek” kelimesi konumuza da denk düşmekte. Hem tükenmek hem de üremek anlamına gelen bu kelime, her iki eylem için üzerinde düşüneceğimiz ufak bir göz kırpış gibi.

E hadi düşünün bakalım, yıllardır bu konularda konuşup söyleyen, yazıp çizen, eden eyleyenlerin dilindeki tüyler nasıl bitmişlerdir?

Hiç bir şey almayarak kutlayacağınız Kara Cuma’nız* kutlu olsun! 

* Black Friday ifadesi ilk olarak 1961 yılında yerel bir gazetede kullanıldı. Amerika’da bulunan mağazaların ortak indirim günü olan bu günde alışverişten dolayı yaşanan yoğunluk sebebiyle bugüne ‘Black Friday’ ismi verildi. 

Etiketler: , , ,

Henüz yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Paylaş