Avusturya glifosatı tamamen yasaklama yolunda
Avusturya, tarım zehiri glifosata kalıcı bir yasak getirmek için bir kanun tasarısı çıkardı. Tasarı onaylanırsa AB’de glifosata tamamen yasak getiren ilk ülke Avusturya olacak.
2 Temmuz Salı günü ilk kez bir Avrupa Birliği ülkesi glifosatı yasaklamak için önemli bir adım attı. Avusturya alt parlamentosu tarım zehiri glifosatı tamamen yasaklayan bir kanun tasarısı çıkardı. Muhalefet partilerinin de desteklediği tasarıya üst parlamento bir itirazda bulunmazsa, tasarı imzalandıktan sonra yürürlüğe girecek ve Avusturya’da tarım zehiri glifosatın kullanımı tamamen yasaklanmış olacak.
Monsanto firmasının Roundup markasıyla geliştirilen tarım zehiri glifosat, şu an dünya genelinde başka firmalar tarafından da üretiliyor ve istenmeyen otlara karşı dünya genelinde yaygın olarak kullanılıyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) uzmanlaşmış kanser kuruluşu olan Uluslararası Kanser Araştırmaları Kurumu (International Agency for Research on Cancer- IARC) glifosatın insanlarda muhtemelen kanser yaptığını 2015 yılında yayımladığı bir raporla açıklamıştı. Bitkilerin çeşitli proteinleri sentezlemesini engelleyerek çalışan, seçici olmayan (yani değdiği her bitkiyi öldüren) sistematik bir tarım zehiri olan bu etken maddenin; tarımda, ormancılıkta, kentlerde hatta ev bahçelerinde kullanıldığı; uygulanışından sonra havada, sularda, besinlerde hatta tarım işçilerinin kanında ve idrarında saptandığı da bu raporda yer almıştı. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tayfun Özkaya “insanlarda muhtemelen kanser yapar” sözünün hafife alınmaması gerektiğinin altını çiziyor: “Çünkü doğrudan insanlarda deney yapılması mümkün değil. Hayvan deneyleri ile bu sonuca ulaşılıyor.”
Glifosat Türkiye’de de kullanılıyor
İstenmeyen otlar için kullanılan glifosatın ülkemizde kullanımı serbest. Ziraat Mühendisleri Odası’nın hazırlamış olduğu rapora göre ülkemizde 2018 yılında kullanılan 59 bin ton bitki koruma ürününün %22’si herbisit, yani istenmeyen otları yok etmek için kullanılan zehirler. Herbisitler içerisinde de glifosatın yaygın şekilde kullanılan etken maddelerden biri olduğu tahmin ediliyor.
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Emekli Öğretim Üyesi Nafiz Delen de önemli bir noktaya işaret ediyor: “Glifosat sistemik bir herbisittir. Otların üzerine püskürtüldüğünde, köklere doğru taşınır ve bitkiyi öldürür. Doğal olarak derinde kalmış ot tohumlarına etkili olamaz. Ancak bir çok pestisit gibi, glifosatın da yeraltı sularına sızma ya da buharlaşarak havaya karışma riski bulunmaktadır. Ayrıca tüm tarım ilaçları bilinçsiz ve kontrolsüz kullanıldıklarında, zararlı organizmalarda dayanıklılık sorununa yol açar. Bu konu ülkemizde çok yaygındır ve çevremizi, sağlığımızı etkileyebilmektedir. Çünkü, zararlı organizmalar dayanıklılık kazandıkça, kullanıcı doz yükseltmelerine gider. Bu da kalıntı riskini artırır.”
Zehirsiz gıda mümkün!
Glifosat da dahil olmak üzere, pestisitlerin zararları konusunda farkındalık yaratmak ve Türkiye’deki pestisit kullanımını azaltmak için, Türkiye Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği tarafından Sivil Toplum Diyaloğu V Programı kapsamında desteklenen ve PAN Europe (Avrupa Pestisit Eylem Ağı) ortaklığında yürüteceğimiz “Zehirsiz Sofralar” projemiz 1 Nisan’da başladı.
Proje kapsamında 12 ay boyunca, pestisitlerin olumsuz etkileri ve pestisitlere alternatif yöntemler hakkında üretici ve tüketicilerde farkındalık yaratmayı, Türkiye ve AB’de pestisitlerle ilgili çalışan STK’lar arasında işbirliğini artırmayı ve pestisit kullanımını sınırlamak için Buğday Derneği ve Türkiye’deki STK’ların kampanyacılık ve lobicilik çalışmalarını güçlendirmeyi hedefliyor.
Bu hedeflere ulaşmak için, “Zehirsiz Sofralar” kapsamında, ortak amaçları olan STK ve sivil girişimleri bir araya getirerek Türkiye’de pestisitlerin kullanımını azaltmak ve alternatif tarım ve zararlılarla mücadele yöntemlerini yaygınlaştırmak için bir arada hareket etmelerini sağlayacak bir ağın kurulması planlanıyor. Bu ağı bir araya getirecek çeşitli toplantılar ve uluslararası katılımlı bir konferans düzenlenecek.
Ağın tüm üyeleri ile birlikte, üreticiler ve tüketicilerde farkındalık yaratmak ve davranış değişiklikleri oluşturmak ve AB ile paralel olarak mevzuatta değişim yaratmak için, alternatif tarım ve zararlılarla mücadele yöntemlerine odaklanan bir kampanya yürütülecek.
Ayrıca, bu konuda güvenilir bir bilgi kaynağı olmak üzere bir web sitesi hazırlanacak, Türkiye’deki iyi ve doğa dostu geleneksel uygulamalar belgelenip erişime açılacak. AB ve dünyada gerçekleştirilen bilimsel araştırmaları ve alternatif yöntemlere ilişkin bilgileri dilimize çevrilecek.
Cadının bize uzattığı zehirli elmayı yemiyoruz, Zehirsiz Sofralar için harekete geçiyoruz!
Kaynaklar:
Merhaba,glifosatın insan sağlığına etkisiyle ilgili seminer yazıyorum.Yapılan çoğu hayvan çalışmasında bu maddenin zararlı etkileri aşikar.Ülkemizde şu an kullanım miktarlarını bilmediğimiz için tehlikenin boyutu büyük.Kuzey Taylant’ta yapılan bir çalışmada çiftçilerin idrarlarında %48 oranında glifosata ratlanmıştır.(Doi:10.3923 / jpt.2017.97.102) Bu bilgileri öğrendikten sonra ben de kendimi bu konuya karşı sorumlu hissediyor ve çalışmalarınızı destekliyorum.Bu maddenin yasaklanmasını ve organik tarıma geçilmesini insan sağlığı açısından gerekli buluyorum.