ENGLISH
DESTEK OL!
Gönüllü Ol
HABERLER

Buğday Derneği, Zehirsiz Kentler için harekete geçti

Yayınlanma Tarihi: 24 Nisan 2021
Buğday Derneği, Zehirsiz Kentler için harekete geçti

Endüstriyel tarımda kullanılan pestisitlerin yasaklanması için Zehirsiz Sofralar kampanyasına öncülük eden Buğday Derneği, kentlerde kullanılan pestisit ve biyosidal ürünlerin de aynı tehlikeyi taşıdığını söylüyor.

Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği, kentlerde kullanılan pestisit ve biyosidal ürünlerin azaltılmasına yönelik yeni bir projeye başladı. Zehirsiz Kentlere Doğru projesi ile pestisit ve biyosidal ürünlerin zararlarına dikkat çekmek ve alternatif uygulamaların yerel yönetimlerce kullanılmasını teşvik etmek amaçlanıyor.

Sadece tarımsal üretimde değil; kentlerdeki park ve bahçeler, yeşillik alanlar, spor sahaları gibi yerlerde kullanılan pestisitlerin de, bir an önce çözülmesi gereken önemli bir sorun olduğunu belirten Buğday Derneği; TÜİK 2018 verilerine göre Türkiye nüfusunun %92,3’ünün şehirlerde ve ilçelerde yaşadığını hatırlatıyor.



Çocuklar tehlikede

İtalya’nın Güney Tirol eyaletinde yapılan bir araştırmanın, kentlerdeki pestisit ve biyosidal tehlikesini ortaya koyduğuna dikkat çeken Buğday Derneği İletişim Koordinatörü Turgay Özçelik, bu tehlikenin özellikle çocukları tehdit ettiğini ifade etti. 

Özçelik söz konusu araştırmayla ilgili şunları söyledi: “Şubat 2021’de yayımlanan araştırmada, Güney Tirol’de çocukların oynadığı alanların %45’inde pestisit kalıntısı tespit edildi. Araştırma için çocukların en çok oyun oynadıkları dönemlerde 19 çocuk parkı, dört okul bahçesi ve bir pazar yerinden 96 farklı çim örneği alındı ve incelendi. Toplanan numunelerde 32 farklı tarım zehiri bulundu. Bu zehirlerin %76’sı hormonal sistem bozucu pestisitler. Hormonal sistem bozucu pestisitler, doğal hormonların fonksiyonlarını taklit etme ya da hormon üretimi süreçlerini baskılama/uyarma yoluyla enerji metabolizmasında bozulmalar, mental bozukluklar, kanser, cinsiyet gelişimi bozuklukları, cinsiyetsiz doğumlar, doğum anomalileri, sperm sayılarında azalmalar gibi çeşitli sağlık sorunlarına neden oluyor. Özellikle çocuklar, hormonal sistem bozucu pestisitlerden daha fazla etkileniyor.”


Belediyelere bilgilendirme yapılacak

Buğday Derneği, Avrupa Pestisit Eylem Ağı (PAN Europe) ortaklığı ve Zehirsiz Sofralar Pestisit Eylem Ağı işbirliği ile 1 Nisan’da başladıkları ve Avrupa Birliği tarafından Sivil Toplum Diyaloğu Programı VI kapsamında desteklenen Zehirsiz Kentlere Doğru Projesi kapsamında belediyelerle bir anket çalışması yapıp, uzmanlarla birlikte durum analizi yapacaklarını; zehirsiz ve alternatif uygulamalar konusunda yerel yönetimlere bilgilendirme yapacaklarını söylüyor. 

Proje kapsamında belediyelere yönelik, alternatif uygulamaları içeren bilgilendirici materyaller ve bir web sitesi hazırlanması; kentlerdeki pestisit kullanımının zararları ve alternatif uygulamalar konusunda farkındalık oluşturmak için, kentte yaşayanlara yönelik iletişim faaliyetleri yürütülmesi amaçlanıyor.

Kimyasalların hayatımızın her yerinde olduğunu belirten Buğday Derneği Genel Müdürü Batur Şehirlioğlu, her geçen gün yeni bir kimyasalla karşılaştığımızı ya da en az bir kimyasalın zararının ortaya çıktığını söylüyor. Bu zararlı kimyasalların başında pestisitlerin geldiğini belirten Şehirlioğlu, bu pestisitlerin yalnızca tarlada ve gıdada karşımıza çıkmadığını; örneğin sivrisinek mücadelesi esnasında sokakta, okulda, parkta ve evlerimizde dahi bu pestisitlere maruz kaldığımızı belirtiyor.

Vatandaşların yalnızca gıdasına, havasına ve doğaya değil; yaşadıkları mekana da sahip çıkması gerektiğini belirten Şehirlioğlu, Zehirsiz Kentler projesi için şunları söyledi: “Bu pestisitlerin sağlığımız ve çevre için zararlarını öğrenmeli, doğa dostu alternatiflerini desteklemeli veya talep etmeliyiz. 100’ün üstünde sivil toplum örgütü ile birlikte Zehirsiz Sofralar için yola çıktığımızda gördük ki, tüm canlıların yaşamını tehdit eden pestisitler ve diğer kimyasallar hayatımızın her alanında. Bu yüzden bu sefer de belediyelerimizi, kentlileri, sivil toplumu ve ilgili tüm paydaşları dahil ederek Zehirsiz Kentlere Doğru diyoruz.”



“Halk sağlığını korumak için işbirliği şart!”

İnsan sağlığına verdiği zarar ve vücutta birikebilmesi nedeniyle pestisitlerin doğru ve uygun kullanımının çok önemli olduğunu ifade eden Biyosidal İş ve Çevre Sağlığı Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Zehirsiz Kentlere Doğru Proje Danışmanı Prof. Dr. Muhsin Akbaba, bu konuda duyarlı davranan belediyeler olduğunu belirtti. Akbaba, “Entegre mücadele çalışmalarını destekleyen, biyolojik ve biyoteknik mücadele yöntemlerini yaygınlaştırmaya çalışan belediyelerimiz var ve sayıları giderek artıyor. Ancak ülkemizde kimyasal kullanımını azaltacak çevre, doğa ve insan dostu diğer yöntemlerin yaygınlaştırılmasını sağlamak yolunda atılacak daha çok adım mevcut. Halk sağlığını korumak ve geliştirmek için sivil toplum kuruluşlarının, belediyelerin, akademisyenlerin ve kamu kurumların iş birliği halinde çalışması gerekiyor,” dedi.

Etiketler: , ,

2 adet yorum var

  1. Emel

    izmir’in bayındır ilçesinde hem su hemde zehirli peatisit kullanımı çok ama çok fazla.İlçe tarim ile yaptigim tum gorusmelerde bununla ilgili hicbir proje ve girisimleri olmadigi soylendi.izmir il tarim ile de gorustum ama bir sonuc alamadim.Salma su ile slajlik gdo lu misir uretiminin çok fazla oldugu ilçede traktorlerle zehir atilmakta ve arilar ölmektedir.Lütfen damlama su,kurakliga dayanikli hayvan yemi sut yapici bitkiler,zehirsiz tarim ile ilgili burada çalismalar yapin yoksa buradaki su serfiyati ve kullanilan zehir bu bereketli ilçeyi 3/5 içinde yok edicek.Burada zetincilik ve buyukbas isletmeler başta olmak üzere tum ulkeye gida ve cicek uretimide yapilmakta fakat aşiri bilincsizce yapilmakta.Ben burada yasayan biri olarak burada yapilacak her projede canla başla çalişmaya hazirim.Zehirsiz tarim ve hayvancilik için lutfen burada da harekete geçelim.Burada uretilen her sut urunu %100 zehir tasimaktadir.Baska bir hayvanciligin ve tarimin mumkun oldugunu bu insanlara da gosterelim.

    1. Buğday Derneği

      Merhabalar Emel Hanım,

      Türkiye’de GDO’lu mısır üretimi yasaktır. Bu üretimi yapan yerleri ihbar edebilirsiniz.
      Silajlık mısır üretimi ise sadece Bayındır’ın değil, Tire, Ödemiş bütün Küçük Menderes Havzası’nın sorunu ve zaten kirlenen ve giderek çekilen suyu o da fazlasıyla tüketiyor.
      Ülkemizin birçok yerinde olduğu gibi, İzmir Bayındır’da yerel tohumlar ile zehirsiz, doğa dostu üretim yapan çiftçiler bulunuyor.
      Dilerseniz, Bayındır’da üretim yapan, Derneğimizden Oya Ayman ile oya.ayman@gmail.com adresinden iletişime geçebilirsiniz.

      Sevgiler,

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Paylaş