ENGLISH
DESTEK OL!
Gönüllü Ol
HABERLER

Geri dönüşüm masum değil

Yayınlanma Tarihi: 13 Ocak 2020
Geri dönüşüm masum değil

Ürünlerin geri dönüştürülmesinde de enerji ve su tüketildiğini unutmayın. Kullandığımız eşya ve ambalajları geri dönüşüme göndermeden önce yeniden kullanmak veya farklı kullanımlar için dönüştürmek, enerji ve sudan tasarruf etmemizi sağlar.

Işıkları gereksiz yakmıyoruz… Elektronik aletleri stand by konumunda bırakmıyoruz… En çok enerji harcayan rezistanslı aletleri olabildiğinde az kullanıyoruz ya da bu aletlerden vazgeçtik. Pilleri şarj edilebilir olanlarla değiştirdik. Zaten artık çok da pilli alet kullanmıyoruz. Hatta el fenerimiz bile kol gücümüz sayesinde mekanik enerjiyle şarj olabiliyor. Elektronik atıkları biriktirip, geri dönüştüren şirketlere veriyoruz. Artık çok kolay; telefon ediyoruz, gelip alıyorlar…

Tasarruflu ampuller kullanıyoruz ama içindeki cıva yüzünden onları çöpe atamıyoruz. Bu ampullerin geri dönüşümünü yapan şirketler tek tek toplayamadıkları için bütün apartman birleştik, tasarruflu (ya da floresan) ampullerimizi emin bir yere koyduğumuz bir kutuda biriktirip yeterli sayıya ulaştığında, dönüşümü yapan şirkete gönderiyoruz.

Bu geri dönüşüm şirketlerinin adres ve telefonlarına Google’dan yapacağımız kısa bir araştırmayla ulaşabiliyoruz. Ya da bu konuda belediyemizi harekete geçirerek, tasarruflu ampuller için -bu ampulleri satan bazı mağazalarda yapıldığı gibi- belli yerlere toplama kutuları koymalarını talep edebiliyoruz. Ama kompakt floresandan daha tasarruflu olan bir seçeneğimiz var: LEDler, hem cıva içermemesi hem de suya dayanıklı olmasıyla en ekolojik, sağlıklı ve ekonomik.

Kulağa Küpe

Enerji tasarrufu kompakt floresan ampuller normal ampullere göre 80, floresan lamba ise yüzde 75 enerji tasarrufu sağlıyor.

Ancak bütün bunlar yeterli değil. Daha az enerji kullanmanın yollarından biri de, daha az tüketmek. Çünkü tükettiğimiz her bir ürünün üretim ve dağıtımı için de enerji harcanıyor.

Hesap etmediklerimiz


Günlük yaşamda yaptığımız enerji tasarrufu genellikle doğrudan kullandığımız enerjiyle ilgili. Ancak bir de hesapta olmayan enerji kullanımımız var. O da satın aldığımız, kullandığımız her şeyin üretimi sırasında kullanılan enerji. Yani ne kadar çok şey tüketirsek o oranda çok enerji harcanmasına katkıda bulunuyoruz. Örneğin, sadece yediğimiz peynirin değil, ambalajının üretiminde de enerji kullanılıyor. Ya da sıkıldığınız için mobilyalarınızı değiştirmek o mobilyalar için tüketilen enerjiyi de sizin karbon ayak izin hanenize ekliyor. Ne yazık ki Türkiye’de enerjinin büyük çoğunluğu iklim değişikliğine yol açan sera gazı salınımına neden olan termik santrallerde üretiliyor. Bu nedenle daha fazla enerji, daha fazla karbon salınımı anlamına geliyor.

Her ne kadar yenilenebilir enerji kaynaklarını desteklesek de “daha fazla” anlayışı, enerji yenilenebilir kaynaktan elde edilse de, onun üretiminde kullanılan malzemelerin hammaddesi, arazi kullanımı vs gibi sorunları da beraberinde getiriyor. Enerji taleplerimiz yüzünden hemen yanıbaşımızda bir termik santral ya da onlarca rüzgar türbini kurulacağını aklımıza getirmek belki kullanımlarımızı sınırlamaya yardımcı olabilir.

Evde ya da ofiste güneş ve rüzgar enerjisi

Bu kurulumun maliyeti evinizin hangi coğrafyada yer aldığına bağlı olarak değişiyor. Örneğin, Anadolu’nun kuzeyinde yapılacak bir güneş enerjisi kurulumu, güneyindeki evlere göre yaklaşık yüzde 30 daha maliyetli olabiliyor. Rüzgar türbini kurarken, içinde yaşadığımız bölgenin aldığı rüzgarın enerji üretimi için uygun olup olmadığını değerlendirmek gerekiyor. Bu konuda çalışan firmalardan söz konusu değerlendirmeler için destek alabilirsiniz.


Dört kişilik bir ailenin ortalama evsel tüketimi için 10 kilowatlık bir kapasite yeterli olabiliyor. Bu sistem elektrik ve ısınma olmak üzere müstakil ev ya da çiftlikler için daha uygun olsa da eğer anlaşabilirseniz bütün bir sitenin su ısıtma ihtiyacı ile ısınma ihtiyacının bir bölümünü çatıdaki güneş kollektörleri sayesinde karşılayabilirsiniz.

Standart bir ev için 3-5 kW arasında kurulu gücü olan bir rüzgar türbini yeterli olacaktır. Bu arada yeni bir yaşam alanı projesinde güneşin doğrudan ışık ve ısısından yararlanmayı sağlayan pasif solar sistemlerden de yararlanabilirsiniz.


Kaynak: Türeticinin El Rehberi

Etiketler: , ,

Henüz yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Paylaş