“Denge ve şefkat duygusu doğada çok gelişiyor.”
“Ekolojik Anne” serimize bu ay Eylem Ezgi Uskul’u konuk ediyoruz. Uskul ile şehirde ebeveyn olmanın alternatif yollarını ve ekolojik dönüşüm adımlarını konuştuk.
Röportaj: Aslı Erdursun – Gönüllü İletişim Ekibi
Bize kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz?
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü mezunuyum. On beş yıl kadar moda tasarımı yaptıktan sonra, şimdi beş yaşında olan oğlum Ali’nin doğumuyla, 2 sene kadar çalışma hayatına ara verdim. Ardından “Mamamboo” adında Waldorf oyuncaklar üreten bir marka kurdum. Organik pamuk, yün ve ahşaptan uzun yıllar kullanılabilecek oyuncaklar üretiyorum.
Ekolojik yaşam sizin için nasıl başladı? İlk hangi tercihlerinizi değiştirdi?
Aslında ben lise çağına kadar küçük kasabalarda büyüdüm. Hayata şanslı başlamış sayıyorum kendimi. Sokakta oynamak, tarladan sebze toplamak, civcivlerin çıkmasını izlemek, köy pazarlarından alışveriş, soba-kestane ikilisi gibi sade ve doğanın içinde bir hayatım vardı. Sonrasında İstanbul hengâmesi ve hızı bunları geri plana attı. Üniversite ve ardından iş hayatı derken doğadan epey bir kopuş oldu. Ama bir süre sonra özlem başladı. O yüzden ilk tanışmam çocukluk yıllarım desem de, ikincisi Şişli %100 Ekolojik Pazar’ın kurulduğu ilk yıllara dayanıyor. Sağlıklı beslenmeyi önemsemeye başlamakla beraber, ilk değişen tercihim sağlıklı gıdalar olmuştu.
Çocuğunuzun doğumundan sonra onun yaşamına bu bakış açınız nasıl yansıdı?
Ali’nin doğmasıyla beraber, beslenmeden temizlik ürünlerine kadar pek çok konuda daha dikkatli olmaya başladım. Çocuğumun doğada daha fazla zaman geçirmesi için her fırsatı değerlendirmeye başladım. Sürdürülebilir oyuncaklar kullanmaya dikkat edip, ikinci el alışverişi hayatıma daha çok sokmaya başladım.
“Ekolojik anne” kavramı sizde ne çağrıştırıyor?
Doğada sade bir hayat yaşayıp, sağlıklı beslenen ve besleyen bir anne modeli canlanıyor gözümde.
Çocuğunuz için neler üretiyorsunuz?
Atalık tohumlarla ekşi mayalı ekmek ve yoğurt, oyuncaklar, kıyafetler, oyun hamurları ve umarım güzel bir gelecek…
Çocuğunuzun doğa ile ilişkisi nasıl?
Oğlum doğada çok mutlu. Ne zaman bir köye gitsek orada yaşamak istiyor. Hareketi çok seviyor. Bence denge ve şefkat duygusu doğada çok gelişiyor.
Pandemi döneminde ekolojik anne olmanın zorlu yanları oldu mu? Bu zorlukları hangi alternatifler ile aşıyorsunuz?
Karbon ayak izini artırmak, sürekli kargo kullanmak, paketlemenin plastiklerle yapılması, tek kullanımlık maskeler… Doğaya verdikleri zarar bakımından beni çok üzüyor. Ayrıca, yerel üreticiler de zor durumda kaldılar. Yine de mümkün olduğunca küçük ve yakın esnaftan ürün temin etmeye ya da kargo kullanacaksak birkaç kişi bir araya gelip tek adrese ürün göndertmeye çalışıyoruz.
Bunların dışında, aslında en büyük zorluk çocuklar için oldu. Yeterince doğaya çıkamadılar ve akranlarıyla iletişime geçemediler. Bunu biraz olsun telafi etmek adına çadır kamplarına, orman gezilerine gitmeye çalışıyoruz.
Yeni yıl için en büyük motivasyonunuz nedir?
Zor soru… Oyuncaklarımı dünyanın farklı ülkelerindeki, çeşit çeşit çocuğa ulaştırmak istiyorum.
Fotoğraflar: Eylem Ezgi Uskul Arşivi