GDO’ya ihtiyacımız yok!
Tarım ve Orman Bakanlığı, GDO’lu 2 soya ve 1 mısır ürününün daha hayvan yemi olarak kullanılmak üzere ithalatına izin verdi ve karar Resmi Gazete’de yayımlandı. Buğday Derneği Strateji Kurulu Üyesi Oya Ayman, Türkiye’nin GDO’lu ürünlere muhtaç olmadığını ve kendi hayvanlarımızı besleyecek yemi üretebilecek topraklara ve potansiyele sahip olduğumuzu söyledi.
Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği’nin (BESD-BİR) talebi üzerine, Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesindeki Bilimsel Risk Değerlendirme Komitesi ve Sosyo Ekonomik Değerlendirme Komitesi MON87427 (mısır) FG72 (soya) ile 305423 (soya) isimli aç ayrı ürünün hayvan yemi üretiminde kullanılmasına onay verdi. Komite, 3 soya geni için daha önce alınmış ve süresi 26 Ocak 2021’de sona eren kullanım izinlerini ise iptal etti.
Gıda güvenliğimiz tehdit altında
Bu kararların ardından şu an Türkiye’de toplam 32 GDO’lu ürünün ithalatına izin veriliyor. GDO’lu ürünlerin doğrudan gıda üretiminde kullanımı yasak; ancak hayvan yemi olarak kullanılabiliyor ve bu niyetle kullanılıp ithal edilebiliyor. Bu durum gıda güvenliğimiz konusunda çok büyük bir tehlike ve belirsizlik doğuruyor. Öncelikle GDO’lu yemlerle beslenen hayvansal ürünler aracılığıyla GDO dolaylı yoldan soframıza gelebiliyor; ikincisi de GDO’lu ürünler hayvan yemi olarak kullanılmak üzere ülkeye girdikten sonra bu ürünlerin hangi alanlarda kullanıldığına dair bir takip sistemi yok.
2010 yılından beri ithalatına izin verilen GDO’lu ürünler, özellikle kümes hayvancılığında yoğun olarak kullanılıyor. Bu ürünlerin gıdada kullanımı yasak olsa da, daha önce 2017 yılında Adana’da GDO’lu ekmek tespit edilmiş, ardında Bakanlık bir inceleme başlatmış ve Türkiye’de 7 gıda ürününde daha GDO tespit ettiğini söylemişti. İtirazlara rağmen Bakanlık, bu 7 ürünün hangileri olduğunu açıklamadı.
GDO’lu ürünlerin insan ve hayvan sağlığına zararlı olmadığını söyleyenlerin, bunu kanıtlamaları gerektiğini belirten Buğday Derneği Strateji Kurulu Üyesi Oya Ayman, kararla ilgili olarak “Türkiye GDO’lu ürünlere muhtaç değil. Biz Türkiye’de kendi hayvanlarımızı besleyecek yemi üretebilecek topraklara ve potansiyele sahibiz. Bunun için gerekli tarım politikalarının bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor” dedi.
GDO’lar yerine Doğa Dostu Tarım ve Mera Hayvancılığı desteklenmeli!
Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar, biyolojik çeşitliliğimizi tehdit ediyor. GDO, yemler yoluyla hayvan dokusuna geçerek insana da zarar verebilir. Bazı GDO’ların kanser, alerji gibi hastalıklara neden olabileceği araştırmalarla da ortada. Ayrıca pek çok GDO çeşidinin sağlık açısından nasıl bir tahribata yol açacağı henüz bilinmiyor bile. Yani durum, düşündüğümüzden daha vahim.
Türkiye, doğru bir ekim/üretim planlamasıyla hayvan yeminde kendine yetebilir duruma gelebilir ve bu duruma gelinceye kadar da GDO’lu hayvan yemi yerine GDO’suz hayvan yemi ithal edebilir.
GDO’yla ilgili esneme tedbirler yerine; insana ve doğaya zarar verecek hiçbir girdi kullanmayan doğa dostu tarım uygulamaları ve mera hayvancılığı desteklenmeli.
GDO’lu hayvan yemlerinin ülkeye girişi bir an önce yasaklanmalı.
[…] desteklenmesi gerektiğini daha önceki açıklamamızda duyurmuştuk. Açıklama metnimizi buradan […]
Bu başındakiler değişmeli bu emirleri kim veriyor bunlara ya inanmıyorum sen gdoyu nasıl serbest bırakırsın, bunun için imza kampanyası baslatilamazmi