ENGLISH
DESTEK OL!
Gönüllü Ol
HABERLER

Mevsimsel Beslen Takvimi | Kasım

Yayınlanma Tarihi: 1 Kasım 2021
Mevsimsel Beslen Takvimi | Kasım

Mevsimsel Beslen takvimi, Buğday Derneği’nin yürüttüğü titiz bir çalışmayla, Türkiye’nin farklı bölgelerinden 36 üreticiye ve 10 uzmana danışılarak hazırlandı.

Her ne kadar gıda ithalatı, sera üretimi ve depolama koşullarının gelişmesi sayesinde her türlü sebze ve meyveyi dört mevsim bulmak mümkün olsa da, uzmanlar mevsimsel ve taze beslenmenin hem doğa hem de insan sağlığı için daha iyi olduğu konusunda hemfikir. 


Mevsimsel beslen, sağlığını ve doğayı koru!

Ürünlerin hasat dönemleri coğrafya ve ürün çeşidine göre değişiklik gösterebilmektedir. Gıdanızın nerede ve nasıl yetiştirildiğini üreticisine sorarak sofranıza gelen gıdanın sorumluluğunu alabilirsiniz.

Domates, hıyar, taze fasulye gibi yazlık sebzeler iklim şartlarına bağlı olarak kasım ayının ilk yarısı tarlada devam edebilmektedir.



Neden mevsimsel beslenmeliyiz?

1. Daha besleyici: Doğal olmayan ortam ve şartlar sağlanarak serada yetiştirilen ürünlerde tarla üretimindeki lezzeti ve kaliteyi bulmak güçtür. Vitamin, antioksidan, fitokimyasal, mineral gibi mikro besin değerleri, ürünler mevsiminde ve taze iken daha zengindir; o mevsimde vücudumuzun ihtiyacı olan besin değerini bünyesinde barındırır.

2. Doğa için daha iyi: Mevsiminde ekilen meyve ve sebzeler doğal döngülere uyumlu bir şekilde büyür, doğaya rağmen değil. Özellikle endüstriyel üretimde kullanılan verim odaklı tarımsal girdiler çevresel açıdan zararlara ve kayıplara neden olur. Mevsiminde yetiştirildiği takdirde daha dirençli olan yerel çeşitler için pestisit gibi zehirli kimyasal maddeler genellikle daha az ya da hiç kullanılmaz. Ayrıca, yaşadığınız bölge veya yakınında yetiştirilen yerel çeşitler daha kısa tedarik zinciri ile karbon ayak izinizi düşürür.

3. Daha ekonomik: Mevsimsel meyve ve sebze üretilmeleri daha az girdiyle sağlanabildiği için daha az maliyetlidir. Ürünlerin tarladan sofraya taşınması sırasında nakliye ve depolama gibi lojistik maliyetler ve kayıplar birim ürün başına yansır. Dolayısıyla, tek tip üretim ve uzun tedarik zincirleri yerine; çeşitlilik odaklı, küçük ölçekli ve yerel üretim modellerini tercih etmek daha ekonomik bir alışveriş imkânı sunar.


Hazırlayanlar: Ayşe Nur Ayan, Batur Şehirlioğlu, Oya Ayman

Katkı Sunanlar

Üreticiler: Ahmet Demirtaş, Ahmet Okan, Ali Öcal, Ali Yener, Bülent Aköz, Erdal Aslan, Erdal Eren Ersöz, Erkan Erdoğan, Ferit Yarar, Güner Açıksöz, Gürsel Tonbul, Hakkı Albayrak, Halil Hallaç, Hatice Hallaç, İbrahim Balta, İhsan Karip, İbrahim Okan, Levent Karakoyun, Levent Koruklu, Mehmet Emin Sever, Mehmet Oktay, Metin Gümüş, Metin Yılmaz, Musa Özdemir, Mustafa Alper Ülgen, Muzaffer Kul, Necmi Nacak, Osman Yüksel, Özgür Andaç, Refik Aslan, Süheyl Genç, Süleyman Nacak, Şaban Burhan, Talat Çelik, Volkan Yalazay, Zübeyde Düzyol

Uzmanlar: Ziraat Mühendisi Bünyamin Özkan, Gıda Yüksek Mühendisi Merve Atınç, Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Uzmanı Nazım Tanrıkulu, Prof. Dr. Necmi Aksoy, Ziraat Mühendisi Nurhayat Bayturan, Dr. Nurhayat Gül, Fitoterapist Şaduman Karaca, Yemek Yazarı Tijen İnaltong, Ziraat Yüksek Mühendisi Yahya Emin Demirci, Ziraat Yüksek Mühendisi Dr. Yeşim Bekyürek

İletişim Gönüllüleri: Özce Bilge Demoğlu, Tansu Yeşilkır

Tasarım: Aslı Erdursun

Kapak Fotoğrafı: Ayşe Nur Ayan

Etiketler: , ,

Henüz yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Paylaş