Sağlıklı gıdaya topluluk dayanışmasıyla ulaşmak mümkün
İmece kültürünün yaşatılması: Mevsimsel üretimlerin yoğun olduğu dönem ve ihtiyacı olan ürünlerde, topluluk üyeleri bir araya gelir ve üreticilerin tarlalarında imece usulü hasat gerçekleştirir, el emeği gerektiren işlere de destek olur. Dayanışma sadece ürünleri satın almakla sınırlı kalmaz, ürünlerin toplanması, işlenmesi ve satışa sunulması aşamalarında da topluluk olma bilincini hissederiz. Buna en güzel örneği dayanıklılık süresi çok düşük olan kiraz hasadında yaşadık. Kirazdan yapılabilecek ne kadar işlenmiş ürün varsa tüm topluluk üyeleri bir arada gerçekleştirdik.
Sosyal bağların güçlenmesi: Herkesin katkıda bulunabileceği, topluluklar arasında dayanışmanın güçlendiği ve sürdürülebilir bir gelecek için birlikte çalışmanın önemini vurgulamaya çalışıyoruz. Dayanışma etkinlikleri, topluluk üyelerinin bir araya gelerek bahçe işleri yapması, hasat zamanlarında yardımlaşması veya çevre etkinliklerine katılması gibi farklı şekillerde gerçekleşebilir. Bu etkinlikler, sosyal bağları güçlendirerek topluluk içinde dayanışmayı artırır. Dayanışmamızın en güzel örneklerinden birisini de, bölgemizdeki küçük üreticilerimizi alım garantisi vererek teşvik ettiğimiz “Topluluk Destekli Tarım” (TDT) organizasyonlarımızdır.
Üreticiyle kurulan ortaklıklar
TDT; türeticilerimizi bölge üreticilerimizin ekolojik yöntem ve süreçlerle ürettiği ürünlere ulaşmasını sağlarken, üreticilerimizin de üründen zarar etme kaygılarını ortadan kaldırmaktadır. Tüm ürünlerden beklediği kazancı baştan peşin ödeme veya alım garantisi ile alan küçük üreticilerimiz, topluluğun ihtiyacı olan ürünleri kazanç kaygısı olmadan üretmesi topluluğumuz için en iyi dayanışma örneklerinden birisidir. Topluluk temel ihtiyaç duyduğu ürünleri üretebilmesi için üreticileri teşvik eder. Buna en güzel örnek yumurta ihtiyacımız olduğu için TDT ile çiftliğine kümes kurma projemizdi.
Bir başka TDT proje örneğimiz de bu yıl beşinci hasadımızı gerçekleştirdiğimiz patates üretimimizdir. Bu proje o kadar başarılı oldu ki İzmir’deki tüm gıda topluluklarının patates ihtiyacını karşılayabiliyoruz.
Dayanışmanın olduğu topluluklar, hem sürdürülebilir gıda sistemlerinin oluşmasına katkıda bulunur hem de insanların birlikte çalışarak güçlü ve sağlıklı bir toplum oluşturabileceğini gösterir. Ülkemizin ve dünyamızın içinde bulunduğu hem iklim krizi hem de ekonomik krizle mücadele edeceğimiz en kolay yol bir gıda topluluğuna katılmak ya da yakınınızda yoksa kurulmasına vesile olmaktır.
Gediz Ekoloji Topluluğu’ndan (GETO) Esin Pamuk’un yazısını Buğday E-Dergi’den okuyabilir, ekolojik yaşamın gündem ve pratiklerinden haberdar olabilirsiniz.