Şifa Çiçekleri Yetiştirelim: Civanperçemi
Balkon ve bahçelerimizde şifalı bitkiler yetiştirerek baharat ve şifa ihtiyacımızı karşılamak zor değil.
Yazı: Nazım Tanrıkulu – Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Uzmanı
Şifa öykülerindeki şifacının reçete ettiği iksiri hazırlamak için kullanılacak “şifalı ot”, hep dağ tepe aşılarak varılan o dağın zirvesindedir. Erişilmezi ararken, “yanı başımızdaki kıymetlerin” farkında olamayız. Halbuki elde edilen şifa, “ulaşma çabası, bekleme sabrı” ile bitkinin yaşadığı alanın bereketini içermesinden geliyor. Uzaktaki şifayı evlerimize, balkonlarımıza, bahçelerimize getirebilmekse elimizde… Bu hiç de zor değil. Sadece “bitkileri tanıyıp, hazırlık yapmalı.
Daha önce hiç yetiştirmediğiniz bir bitki seçtiyseniz doğal yaşama alanının özelliklerini iyice gözlemeniz, yüksekliğini, nasıl bir toprakta büyüdüğünü, iklim koşullarını bilmeniz gerekiyor. Balkon ve bahçenizde şifalı bitkiler yetiştirerek hem baharat hem de şifa ihtiyacımızı karşılayabiliriz. Bu bitkilerden biri civanperçemidir.
Civanperçemi – Achillea Millefolium
Türkçe’de binbiryaprak otu, ayvadanası, akbaşlı, kandil çiçeği gibi yörelere göre değişen isimlerle de bilinir. Latince cins adı olan Mille (bin) folium (yaprak) binyaprak anlamına geliyor. Çeşitli dillerde Tanrı’nın eliotu, kandurdurucu ot, gibi isimlerle anılır. İsimleri morfolojik özellikleri ve kullanım bilgilerine atıfta bulunur. Türkiye’de civanperçemine ait 42 tür doğal olarak yayılış gösteriyor. Bu türlerden 22 tür sadece ülkemizde yetişen endemik bitkilerimizdendir. Beyaz, pembe, sarı, krem renkli çiçekler açan türleri de bulunur.
Tanrıça Afrodit’in Troya savaşında Paris tarafından, ayak bileğinden yaralanan Aşil’in yarasını civanperçemi ile iyileştirdiği Homeros’ta belirtilmiştir. Latince adını (Achilleus) buradan aldığı düşünülüyor. Tarih boyunca asker yaralarını iyileştirmek için kullanıldığından “Herba militaris – Askerotu” adını almış. I. Dünya savaşında da Fransız askerlerin yaralarını iyileştiri olarak kullanılmıştır. Kelt uygarlığında akıl okumak ve hava durumunu tahmin etmek için kullanıldığı kayıtlı. İngiltere’de geleceği söyleme amaçlı kullanılmaktadır.
Halk arasında en doğudan, en batıya en çok tanınan ve kullanılan bitkilerimiz arasında yer alıyor. Kullanım amaçları etnobotanik açıdan irdelendiğinde yöreler arasında benzerlik bulunuyor. Bazı bölgelerimizde (Kars, Balıkesir) hayvan hastalıklarında da kullanılıyor. Civanperçemi aynı zamanda böcek öldürücü olarak da kullanılıyor ve bazı kaynaklarda “bitkilerin doktoru” olarak isimlendiriliyor.
Hem çiçeklerinin güzelliği hem de bin bir şifası ile mekanlarımızda yer açmamız gereken bitkiler arasında. Yetiştirirken de bizi hiç yormayacağını söyleyebiliriz. 8-9 ay gibi uzun bir süre yaşayan bitki her daim yanı başımızda durur.
Yetiştirme Özeti
Yabani ortamında gözlediğimizde çok zorlu şartlarda yetişebildiğini görürüz. Çok soğuk, çok kurak, kıraç yerlerde yetişir. Ancak verimli toprağa sahip doğal ortamlarında gelişimi daha güçlü ve verimi de buna oranla yüksektir. Su tutmayan, organik maddece zengin, bol güneş alan bir ortamda iyi gelişir. Tohum ve köklerinden ayırma yoluyla yetiştirebiliriz. Mart-nisan ayında doğadan toplayacağınız köklü örneklerle de çoğaltabilirsiniz. Tohumları internet üzerinden tedarik edilebilir. Tohumlarıyla çoğaltılacağı zaman öncelikle viyol denilen çimlendirme kaplarında çimlendirilmeli, biraz geliştikten sonra asıl yerine 40 cm ara ile dikilmelidir. Eğer saksıya dikilecekse orta boy bir saksı tercih edilmelidir.
Şifalı Kısmı ve Toplama Zamanı
Çiçekli gövdesi ve yaprakları tedavide kullanılır. Çiçekliyken toplanır. Bitkiden elde edilen mavi renkli uçucu yağı da tedavide kullanılır. Uçucu yağının saf olduğunun göstergesi yağın mavi rengidir.
Şifası
Halk arasında kanama durdurucu ve yara iyileştirici olarak kullanılır. Yaralar için civanperçemini ilk olarak Adana Anavarza’da yaşamış, dönemin ünlü hekimi Dioskorides kullanmış. Bazı ülkelerde şerbetçiotu yerine bira yapımında kullanıldığı kayıtlıdır. Almanlar onu “vücuttaki civanperçemi, kadındaki her şeyi iyileştirir” diye tanımlar. Acı özelliği nedeniyle iştah açıcı, spazm çözücüdür. Midevi, hemoroit, kronik ve iltihaplı karaciğer rahatsızlıklarını itileştirdiği bilinir. Kan durdurucu, gaz söktürücü, sivilce giderici olarak da kullanılır. Geniş spektrumlu bir antibiyotik ve adet düzenleyici özelliği vardır.
Uyarı
Aşırı doz baş dönmesi, baş ağrısı yapabilir. Işığa karşı hassasiyet yapabileceğinden kullanımdan birkaç saat sonra gün ışığına çıkılmalıdır. Hamilelere ve emzirenlere önerilmez.
Yazı: Nazım Tanrıkulu – Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Uzmanı
Bu yazı Ekolojik Yaşam Rehberi’nin 9. sayısında yayımlanmıştır.