Tohum Hikâyeleri: Kara Mısır
Atalık tohumları yaşatmak için çalışan, onları eken ve çoğaltan güzel insanlar var bu topraklarda. Onların varlığı bize umut veriyor. Tohum Hikâyeleri serimizde bu ay, Volkan Yalazay kara mısırı anlatıyor.
Kara mısırın tohumunu daha ben ortaokula giderken aldık; 1990 veya 1991 senesi. Yaz sonuydu, yazlık sebzelerin son zamanları. Kırklareli, Pınarhisar’da Istranca Dağları’na yükselmeden önce, ova kenarındaki köylerden biri, İslambeyli. Başka bir yere gidiyorduk ama biraz duraklayıp babamın bir arkadaşını ziyaret ettik tarlasında.
Onlar konuşurken ben de mısırları soymaya başladım ve sarı taneli alışıldık mısırlara benzemeyen, kara taneli bu mısırla şaşırmış bir halde karşılaştım. Rengi ilginç geldiği için alıp arabanın içindeki aynaya iple astık bu kapkara koçanı. Bir sene kadar böyle süs olarak kaldı, sallandı durdu. Ardından, arabamız satılınca takılı olduğu yerden çıkardım ve ilginç şeyleri topladığım bir kasa vardı, oraya koydum. Bu kasa da daha sonra yıllarca dedemlerin evinde boş bir odada kaldı, ta ki bir toprağımız olana kadar. Kasayı olduğu gibi yeni evimize getirdim ve bu mısır koçanına baktım, aldım, mutfakta ot kuruttuğumuz bir askı vardı, oraya astım yine süs olarak, belki de tılsım, bereket… Ve belki dedim, toprağa eksem çıkar, ama yapmadım, bu hali, yani tüm taneleri yerinde hali, çıkmama ihtimaline baskın geldi. Birkaç sene daha geçti ve ot kurutma askısını başka yere alınca onu bir kez daha yerinden ettim ama bu kez tanelerden bir kısmını çıkarıp ektim, 2016 senesinin baharında oldu bu, yani 25 sene sonra toprağa kavuştu, filizlendi ve büyüdü; yine kapkara taneli koçanlar verdi.
Açıkçası çok da iyi bir mısır değil, patlattığımızda yumuşak bir kıvamı olmuyor, biraz sert ve küçükçe ama bu kara taneler görebileceğiniz en beyaz patlamış mısır tanelerine dönüşüyor ve yalnızca mutfak değerini değil, kendi anılarımı, nadir olduğunu, dayanıklı olduğunu, kurumuş açık sarı koçan yapraklarını açarken aradan kara kara görünüşünü düşünerek her yıl ve keyifle yetiştiriyorum kendisini.
Onu ilk yetiştirdiğim yıl, tesadüf mü bilmem, rengi neredeyse aynı ama biraz grimsi olan bir çeşit daha geçmişti elime; orijini hakkında bilgi bulamadım, bir sene yetiştirdim ve bıraktım sonra, çünkü bizimkinin aralarında grimsi taneler görülmeye başladı. Yine siyahlardan alarak stabil hale getirdim sonrasında.
Bu çeşidin tanelerini dört senedir paylaşıyorum. Ağaçlar.net’te paylaştım ilk kez ve sonra da ilgili eşe dosta verdim yalnızca. Bir gün yeniden onu aldığım yere yolum düşerse, yanımda götürüp köy kahvesinde dağıtmak isterim koçanları, şayet artık orada yoksa.
Hikayenize bayıldım. Küçük bir bahçem var. Çocukluğumda yemiştim anlattığınız mısırlardan. Koçanları da biriktirilir önce çocuklara oyuncak olur sonra sobada ısınmak için kullanılırdı. Keşke mümkün olsa da bir adet koçanınıza sahip olsam
Facebook’ta Tohum Takas Ağı adlı grubumuza üye olarak orada tohum ihtiyacınızı paylaşabilirsiniz. %100 Ekolojik Pazarlar’dan, Gıda Toplulukları‘ndan üreticilerle temasa geçerek onlardan, halen bağlantınız olan köyünüzdeki/kırsaldaki tanıdıklarınızdan talep edebilirsiniz. Zaman zaman düzenlenen tohum takas şenliklerini takip edebilirsiniz.
Yerel tohumu koruyan sivil toplum kuruluşları ve belediyelerden (Muğla Büyükşehir Belediyesi, İzmir Seferihisar Belediyesi vb.) ücretsiz olarak veya kargo dağıtım bedeli karşılığında tohum edinebilirsiniz. Ayrıca, marketlerde, çiçekçilerde veya seralarda satılan maydanoz, roka vb. hibriti olmayan yeşilliklerin tohumlarını kullanabilirsiniz.
Sevgiler,