Victor Ananias ile Ekolojik Dönüşüm
Victor’un yazdığı Ekolojik Dönüşüm Rehberi, gündelik hayatın farklı alanlarında kendi dönüşümünüzü başlatmak ve izlemek için bir yol açıyor.
Yazan: Özlem Gürtunca (Buğday Gönüllü İletişim Ekibi)
Bireysel ve Sosyal Sorumluluk Adımları alt başlığını taşıyan Ekolojik Dönüşüm Rehberi, kısa hayatına rağmen birçok yaşamın dönüşümüne vesile olmuş, Buğday Hareketi’nin kurucusu Victor Ananias’ın yazdığı son kitap olmanın yanında, onun yaşamı boyunca yaptığı gözlem ve eylemlerin özünü sunmak gibi de bir özelliğe sahip. Yaşamını yitirmeden 3 gün önce, tek seferde, günlük hayatımızdaki eylemlerimizin sonuçlarını sorgulamamıza ve onları dönüştürmemize yarayacak bir el kitabı yazmış. Kitap, nefes alırken, beslenirken, barınırken, ulaşırken, üretirken, zamanımızı harcarken, giyinirken, temizlik yaparken, tatil yaparken ve düşünürken yaptığımız eylemlerin sonuçlarının dünyayı ve diğer canlıları nasıl etkilediği ve ne kadar ayak izi bıraktığı ile ilgili 10’ar maddeden oluşan bir test sunuyor. Bu testteki 10 konu başlığı ile, günlük yaşamımızdan 10’ar eylemi dünyaya ya da kendimize ne kadar zararlı olduğuna, bir başka deyişle ekolojik bir yaşama ne kadar yakın olduğuna göre puanlıyoruz.
Kitap, kendi belirleyeceğimiz belli aralıklarla bu testi yenileyip, geçirmek istediğimiz ekolojik dönüşüme ve sağlıklı bir hayata ne kadar yaklaştığımızı ölçmemize ve kendimize yeni hedefler koyarak aslında dönüşüm yolundaki motivasyonumuzu da arttırmaya yarıyor. Nereden başlayacağını, nereye kadar, nerede, nasıl, ne yapacağını bilemeyenler için bir rehber niteliği taşıması da günlük hayatımızda uygulamamız gerekenleri madde madde bize sunmasından ileri geliyor. Bu maddelere örnek olarak da en çarpıcı olan bir tanesini verelim; Beslenirken başlığı altındaki birinci madde: “Yediğim içtiğim gıdanın miktar ve kalitesinin aynısının, dünya nüfusunun aşağıdaki oranında insanın elde edebileceği oranda/ölçüde olmasına dikkat ediyorum”. Bu madde, insanın eylemlerinin sadece kendisi ve çevresini etkilemediğini, eylemlerimizin sonuçlarının ne kadar büyük olabileceğini gösterip, farkında bile olmadığımız şeylerin sorumlusu olabileceğimizi bize hatırlatıyor. Ve ekolojinin bütünsel yaklaşımını anlatıyor. Kendimiz için yaptığımız iyi bir şey, çevremiz için de, dünya için de iyi olacaktır. Kitabı bitirip testi tamamladıktan sonra da yüreğimin bir kısmını sızlatması ile aklım bu maddede kaldı ve işte bu maddenin gereği yerine getirildiği zaman dönüşümün en ileri seviyeye taşınabileceğini düşündüm.
Kitaptaki test maddelerinde “doğal yöntemlerle ısınmak” gibi içeriği çok açık olmayan, değişen yaşam koşullarına göre farklılaşabilecek ifadeler de var. Bunlar, kişinin bu kavramlar üzerinde düşünmesine ve çıkardığı sonuçlar doğrultusunda kendi dönüşümü için kendisinin hedefler koymasına yol açıyor. Doğal yöntemlerle ısınmak ne demektir, nasıl olmalıdır ve nasıl olabilir? Bunları ve yer yer daha soyut bazı şeyleri düşünmek, maddeleri kendimize göre değiştirmek aslında bu dönüşümü gerçekleştirmenin de bir parçası. Kendimize dönüşümün mümkün olabilir ve sürdürebilir bir yolunu çizebilmemizin bir gereği.
Kitabın kapağından da bahsetmek istiyorum. Kapağının üzerindeki belli belirsiz ayak izlerini görünce insanın aklına hiç kuşkusuz “karbon ayak izi” geliyor ve kapaktaki bu silik ayak izlerinin, karbon ayak izimizin az olması gerektiğini anlatmak için olduğunu düşünüyoruz. Oysa ayak izleri kitabın arka yüzünden başlıyor ve daha büyük ve belirgin olarak başlayan ayak izleri, ekolojik dönüşümümüzün dünyaya zararımızı azaltacağının bildirisi ve bu dönüşümü geçirip zararlı etkimizi azaltacağımızın temennisi olarak giderek silikleşip küçülüyor. Ben bunların yanında, ön yüzdeki naif ayak izlerine, bu dönüşümün dünyadan ziyade önce bizimle ilgili olduğunu hatırlatmak gibi bir anlam da yüklüyorum. Ardına düşecek bir şey bulup da peşinden giderek geçirmeye başladığım dönüşümü ve aldığım kendi yolumu da yüzüm gülerek hatırlıyorum. Muhtemel ki herkes bu kapaktan kendine göre bir mesaj çıkaracaktır fakat bu ayak izleri; kitabı açıp da yol almaya, coşkudan ziyade naif bir heves duymamıza yol açıyor.
Kitabın ilk sayfasında “Bireyin her bir nefesi bir karar, bir yaşam, büyük bir değişim aracı olabilir. Bunu deneyimlemek, yaşamak, yaşatmak için de sahip olduğumuzdan bir zerre daha fazlasına ihtiyacımız yok.” demiş Victor, bize de yaşamak mı düşmüş bilmiyorum. Bu dönüşümü geçirmek istemek, bunu yapabilmenin tabii ki ön koşulu. Ancak o zaman mümkün olabiliyor; ben buna şahit oldum, yaşadım, yaşayanları gördüm, görüyorum.
Siz de bunu bizzat kendinizde görmek isterseniz, Ekolojik Dönüşüm Rehberi’ni buğday dükkandan edinebilirsiniz. Belki de kitabın son kısmı olan Niyet ve İfade bölümünün boş bırakılmış son maddesine, siz de başkalarının dönüşümüne katkıda bulunmakla ilgili bir şeyler eklemek istersiniz ve kendi dönüşümünüzü tamamlamanın şartı, başkalarının dönüşümünü başlatmak olur.