Yaşayan bir mekan Çamtepe
Victor’un attığı tohumlar Çamtepe’de yeşermeye, Çamtepe iyilik tohumlarını saçmaya devam ediyor…
Özcan Yüksek, Durukan Dudu ve Selim Göker 10. yılında Çamtepe’yi yazdı.
Özcan Yüksek
Çamtepe deyince aklıma Victor, Yaşam Okulu, Güneşin, Masal Okulu, çevre köylerdeki Türkmen adetleri, çemberler, ormandaki kamplar, Magma’nın kuruluşu için Kazağları’nda biriken büyük kalabalık, vitray ışıkları geliyor ilk anda. Gönüllülüğün ve alçak gönüllülüğün görkemli yaratıcılığı ve gücü geliyor.
Durukan Dudu
Çamtepe baya’ gamsız aslında. Bir şey olmaya çabalamıyor. Hatta tek çabası, bir şey olmamak. Kimliksiz, sıfatsız, havada asılı sis gibi – varlığı biline ama dokunulamaya.
Bu kimliksizlik sayesinde, herkes kendine yakıştırabiliyor Çamtepe’yi. Ne istersen onu görüyorsun, hiçbir şeyin olmadığı yerde. Verdiği rahatlık, yuvalık, sarıp sarmalamalık ondan bence.
Birbirinden bunca farklı insanın ortak noktası olmayı da böyle başarıyor Çamtepe. Başarmaya çalışmayarak. Her sıfattan, karakterden, bakıştan ve görüşten herkesin gözünde havada asılı, havadan başka bir şey olmayarak. Niyeti mi buydu, bu kaos döngüsünde bu “kenar”ı eksik gördü de kıvrıldı oraya? Kim bilir?
Hatta, hiçbiri. Cevabı olmayan boşluk, Çamtepe. Cevap vermeden rahata erdiren.
Selim Göker
Çamtepe “mutfak” benim için. Mutfak; pişirilen yer, pişen yer demektir ya. Ben de her gittiğimde bazen pişiyor, bazen pişiriyor, demliyor, demleniyorum.
Çamtepe’nin her köşesinde ayrı ayrı manalar, idraklar yaşanıyor ama o mutfak yok mu? Okullar sırasında; dersler, anlatılar, oyunlar ara verdiğinde herkes kendini mutfağa atıyor. Acayip bir enerjisi var. Aslında mutfak ekibi diye bir şey olur her buluşmada ama birinci günün sonunda katılımcıların neredeyse tamamı buluverir kendini mutfakta. Hemen hemen hiçbir öğün saatinde gerçekleşmez (çünkü Çamtepe’nin kendi saati çalışır) ama öyle yemekler hazırlanır ki birlikte, tadına doyulmaz, şifalıdır.
Sevgili Victor, seninle tanışmayı çok isterdim. Ömrümün neredeyse yarısını mutfakta geçirmiş birisi olarak. Ama sen hep oradaymışsını hissedenlerdenim. Sevgili Güneşin’in dediği gibi “Çamtepe yaşayan bir mekan.”
Hasretle kucaklamayı bekliyorum herkesi…